Komşuda Pişer,Bize Pek Düşmez

Posted by her boku bilen adam | Posted in , | Posted on 18:33

Takip edenler hatırlar daha geçen sene yeni sosyal reform yasasının protestosu için tüm ülke çalışanları greve gitmişti Yunanistan'da.Ülkede işçisinden tutun da avukatına,otobüs şöförüne, çöpçüsüne kadar herkes bir günlüğüne de olsa çalışmayı bırakmış hükümete büyük bir ultimatom vermişti.


Bu olayın üzerinden henüz 1 yıl geçmişken,6 aralık akşamı bir Yunan polisinin 15 yaşındaki bir çocuğu,açtığı ateş sonucu öldürmesi ile karşı yakada ortalık birbirine girdi.Olaya ilk tepkiyi ortaokul ve lise öğrencileri verdi.Binlerce lise ve ortaokul öğrencisi valiliklerin,karakolların önüne gidip,polis ve hükümet aleyhine sloganlar atmaya saldırılarda bulunmaya başladı.Polis de tepki verince bu sefer halk ayaklandı ve komşuda ortalık cehenneme döndü.Olayla ilgili okudugum haberlerde,evlerinin balkonlarından polise saksı atan yaşlı teyzelerin,ellerindeki bastonları polise atan amcaların,koca koca kadınların,adamların olaylara karıştıgına şahit oldum.Yani kısaca Yunan halkı adeta kenetlenmiş olayı protesto ediyordu.
Son bir haftada olaylar artık tamamen anarşist bir eyleme dönüştü.Öğrenci grupları televizyonları bastılar;hükümeti ve polisi tehdit ettiler falan filan.Detayları netteki haber sitelerinden okursunuz zaten.
Benim değinmek istediğim nokta olayların bu yakadan nasıl göründüğü..
Bundan 15 gün önce polis kıyafetiyle insanların gözleri önünde bir kadını kaçıran ve kimseden tepki almayan insanları izlemiştik televizyonda.Bu konuyla ilgili bir yazı da yazmıştım blogda "Polis ? İmdat !!!" başlıgı altında.


O yazıda da bahsettiğim gibi,biz bu haberi izledigimizde pek de şaşırmamıştık ;çünkü ülkemizdeki polis-devlet kavramına pek de yabancı olmayan bir eylemdi bu.Ordaki insanların tepkisiz kalmaları ise o kadar da şaşılacak bir şey degildi.Çünkü;daha önce defalarca polisin, kendisine kimlik soran,herhangi bir konuda itiraz eden,hakkını arayan insanlara karşı verdigi tepki "merkeze götürmek"ti.Hatta bir şey yapmanıza da gerek yoktu,polisten kötü muamele görmek için.Gece açık bakkal,eczane aramak için evinden sokağa çıkan insanların sırf polis tipini begenmedi diye karakola götürülüp kötü muamele gördügü ve sonunda hakkını arayamadıgı bir ülkede yaşıyorduk zaten.O yüzden yadırgamadık biz bu olayları.
Ama Yunanistan'da yaşanan bu olay artık gerçekten bir şeyleri iyice sorgulamamıza yol açar diye düşünmüştüm son bir haftadır.Sonuçta yanıbaşımızda,hatta kendi oturduğum yeri örnek verirsem Ankara'dan daha yakın bir yerde, yaşanan bu olay bizim toplumumuzda en ufak bir etki yaratmadı.
Bakın olayların patlak vermesine neden olan şey bir polisin bir çocugu öldürmesi,uyarlayın bizim ülkemize..Her gün yaşıyoruz biz bunu zaten.Polis haksız ya da haklı yere bir çocuğu ya da bir genci zaten öldürüyor ya da işkence yapıyor.Kim tepki veriyor buna.


Ortaokul ve lise öğrencileri başlıyor ayaklanmaya ilk olarak.Peki soruyorum.Bırakın tepki vermeyi bırakın eylemi sloganı,itirazı.Bugün hangi Türk üniversitesinde konuşuluyor bu olaylar.Eylem yapılıyor bile demiyorum,sadece tartışmadan bahsediyorum.Ben bugün kendi okudugum üniversitede bu olayları konuşacak,yine altına basa basa söylüyorum, tepki koyacak değil tartışacak bir muhattab bile bulamıyorum.Hem öğrenci hem de hocalar arasından hem de.
Geldigimiz nokta o kadar ironik ki.Bugün okudugum bir kaç haberde denk geldim.Bazı gençlerin taşıdıkları pankartlar arasında şu dizeler varmış.

"Ben yanmasam
Sen yanmasan
Biz yanmasak,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa"

İronik diyorum ya işte,biz uyurken biz "mee mee" diye ortalıkta gezerken "Yunan Gavuru",senin şairinin,senin ülkenden defettiğin Nazım'ın dizeleriyle ayaklanıyor,hakkını arıyor.
O Yunan gencinin yarım saat uzağındaki Türk genci ise,adı "kitap okunan yer" manasına gelen kıraathanelerde maç izleyip "vay orospu çocugu hakem vermedi penaltıyı amına goyyyum" diyor;üniversiteli okumuş Türk genci ise "bu gruba katıl arkadaşlarını da davet et,avatarına Türk bayrağı koy,haydi gel benimle ol en büyük Türk grubunu oluştur " diye saatlerini harcıyor.Hatta o okumuş Türk genci Yunan gencinin idol aldığı Nazım'ı tanımıyor bile.
Bizde yine polis dayak atacak,yine hükümet halkın aleyhine kanunları tazarlayacak,muhalefet yine boş laflar söyleyecek.Bizi yine aynı adamlar yönetecek.


Bugün Ahmet Hakan Yunan İsyanı ile ilgili okudugum en hoş yazılardan birini yazmış.Gerçekten bizim bakış açımızı anlatan bir yazı.Kendisinden pek hazzetmesem de bu yazısına katıldım canı gönülden.Yazıda özetle şunu diyor Ahmet Hakan:

"1999 depreminde bize yardım eden Yunanlı karedeşlerimiz şu an zor durumda.Bize düşen onlara yardım etmek.
Madem Atina anarşistlerin elinde 8 gündür yanıyor.O halde elimizdeki muhteşem potansiyeli onlarla paylaşalım.
Açıkça teklif ediyorum :
Muammer Güler Atina Valisi
Celalettin Cerrah da Atina Emniyet Müdürü olsun.

Kafaları jop,bedenleri Türk karakolu görmemiş,boğazları gaz bombasıyla yanmamış küstah Yunan anarşistleri anında pes edeceklerdir."


Ahmet Hakan'ın bu teklifini yürekten destekliyorum.Ayrıca msn avatarıma da Yunan Bayrağı koyuyorum.İstediklerini alana kadar Türk Usulü destekliyorum "Yunan Anarşiklerini".

Comments (3)

iki ülke gençliği arasındaki en önemli farkı bize göstermiş oldular

15 yaşındaki arkadaşlarının polis tarafından öldürülmesini protesto etmek için orta okuldan universiteye tüm yunanistan ayağa kalmışken (dediğin gibi yaşlı teyzeler amcalar bile katılıyor bu dalgaya)

bizde gazeteci vuran, papaz öldüren beyni yıkanmış gençleri omuzumuzda taşıdık nerdeyse...

eline sağlık ağa..

Bu kadar muhteşem anlatılabilirdi bir şey. Elinize sağlık..