Biz Küçük Aptallar

Posted by her boku bilen adam | Posted in , | Posted on 00:31

Geçtiğimiz Şubat ayında Cem Mumcu’dan bir mesaj almamla başladı her şey.

Aslında ondan öncesi var yalan olmasın şimdi. Kendisi benim blogu haftanın önerisi olarak gazetesinde yazmış; blog dünyasında ve sosyal medyada bile sansürlenen; sırf nick kullanıyorum (hem de böyle çok ama çok ayıp bir nick) diye tukaka ilan edilen bendeniz ve sayfam sayesinde gazetelere çıkmıştı.

Hoşuma gitse de çok da üzerinde durmamıştım bu durumun. “E görmüş bi yerden okumuş yazmış tamam” diyip devam etmiştim hayatıma.

Sonra şubat ayında Pucca’dan bir mesaj aldım. “Cem Mumcu mesaj atmış yetiş ne cevap verecem buna” diyordu. Sonra bir baktım bana da gelmiş aynı mesaj.

İkimiz adına cevap vereyim o zaman” dedim ben de.

Sonrasına çok da girmek istemiyorum. Daha sonra detaylı bir şekilde okuyacaksınız zaten. Hatta Pucca şu yazısında anlatmıştı olanları kendi dilinde. Benden de dinleyeceksiniz bu hikayeyi yakında ama şimdilik özet geçmek gerekirse;

Cem Mumcu bizimle bir şey başlatmak istiyordu. Bir şeyler kuracaktık.

Amacımız, farklı şeyler anlatsak da aynı dili konuştuğumuz, kaygıları, birilerine yaranma çabaları olmadan sadece içlerinden gelenleri yazan; içlerinden bir şey gelmediğinde ise susmayı beceren, iddialı ama kendini de bilen blog yazarlarını bir çatı altında toplayıp; yapılmamış, daha doğrusu yaptırılmamış, ve yapılmasına pek fırsat verilmeyen bir şeyi yapmaktı.

Bunun adına da Dizüstü Edebiyat dedik sonra.

Dizüstü Edebiyat’ın ilk meyvesi de Pucca olmalıydı.

Zira Pucca sadece bloglarda değil tüm internet dünyasında çığır açan biri idi.

Eski sevgilisinden intikam almak amacıyla açtığı blogunda yaptığı şey sevimli bir intikamla kalmadı. Sadece bir şeyler yazmadı Pucca.

Onun sayesinde bir insanın hayatına hiç yapmadığımız bir şeyle müdahil olduk :

Okuyarak.

Hem de bu devirde.

Evet doğru düzgün bir imla ile yazmıyor, daha de’leri da’ları ayıramıyor, iki laftan birinde küfrediyor, “yok artık” diyeceğimiz; bazılarımızın duymaktan utanacağı şeyleri anlatıyordu.

Adını sanını, resmini cismini bilmediğimiz bu kız, sadece yazarak yapıyordu bunu..

Hem de o an içinden geçen ne varsa yazarak.

Batmadı o yüzden imla hataları, küfürleri, ayıpları.

E çünkü biz de küfrediyorduk, biz de pis pis konuşuyorduk, biz de zırvalıyorduk..

Ama onun yaptığı “bizi bize anlatmak” gibi kolpa bir samimiyet de değildi.

O sadece içinden geçeni yazıyordu kaygısı olmadan.

Elalemin ne diyeceğini düşünmeden.

Ama babasından da tırsıp adını da açıklayamayacak kadar da gerçekti.

Hepimize ilham kaynağı oldu.

Kimimiz onu taklit ederek başladık blog yazmaya, sonra papaz olup yüz çevirdik, beğenmedik ilham aldığımız bu kızı, “koca götlü çikin bir şeyim ben” diyip durduğu halde “koca götlü” diye laf soktuğumuzu sandık.

Kendine "Her Boku Bilen Adam" diyen bana “sen her şeyi bildiğini mi sanıyon düdük” dediklerinde hissettim ne hissettiğini onun.

“Çok okunmaya başlayınca bak nasıl üstüne gelecekler” dediğinde “ben etkilenmem öyle şeylerden” desem de içim içimi yedi bambaşka bir şey anlattığım yazıyı alakasız taraflara çekenleri görünce.

Ben Pucca’dan çok şey öğrendim. Benim gibi pek çok blog yazarı ve okuyucusu çok şey öğrendi bu kızdan.

Ve şimdi biz küçük aptalların kendi dünyalarını anlatmasına ilham kaynağı olan bu ağzı bozuk kız, samimiyetimizle kurduğumuz, tepesine de sloganlar yazıp kendimize takma gibi duran ama kimliğimizde yazandan bile bizi daha çok yansıtan mahlaslarımızla oluşturduğumuz bu dünyamız sayesinde bize açılan o kapıdan ilk giren olacak.

3 Haziran’da “Küçük Aptalın Büyük Dünyası” sadece bir ekrandan değil, kanlı canlı bir şekilde ellerimizde olacak.

Pucca’nın, sonra samihazinses’in, sonra da benim kitaplarımız kaç satar, burdan voliyi vururuz, köşeyi döneriz ya da sadece eş dost akraba alır inanın ne benim ne de bu ekibin umrunda.

Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Tıpkı bu blogda hep içimden geçenleri zırvalasam da çekinmeden söylediğim gibi.

Tabi ki okunmak, popüler olmak, binlerce satmak insana haz verir; tıpkı bloglarımıza giren insan sayısının çok olmasından da belli etmesek de bir haz duyduğumuz gibi. Ama burda asıl beni ve bu ekiptekileri heyecanlandıran, mutlu eden unsur Cem Mumcu’nun bize para kazanma, çok satma, ünlü olma vs. gibi şeylerin değil; bloglarımızda kurduğumuz "içimizden geleni” yazma ve bunu yaparken de bu işin sadece bizimle kalmayacağını, “içinden geleni söyleyenlerin” konuştuğu bu dili anlayan insanları da peşimizden getirme şansını vermiş olması.

Pucca’yı seversiniz, sevmezsiniz; hatta çekemez bu olayı baltalamaya çalışırsınız önemli olan bunlar değil.

Yazdığımız kitaplar 10 da satsa; bu ekipteki blog yazarları olarak sabahın bir vakti Cem Mumcu’nun yatağında çarşaf meme ucumuza denk gelmiş şekilde uyanıp kendimizi kandırılmış ve kirletilmiş de hissetsek, 20 yıl sonra “bu lavuk var ya bi kitap yazdı bi tek eşi dostu aldı sonra da zaten iddaa bayii açmış” da deseler; ben sadece içimden gelenleri yazdığım için açılan bu kapıdan girme şansına eriştiğim için kendimi çok mutlu hissediyorum.


O kapıdan ilk giren olma şansını çoktan hakeden en büyük KÜÇÜK Aptalımız Pucca'yı da "kitaba güvenip taksite girme" diye uyarıyor ve "cnm yhaa bak her zmn yanındayım mucksss xd xd" diyerek cool kişiliğimi kendisi için biraz da olsa zedeliyorum.


* Dizüstü Edebiyat facebook sayfası için buna twitter sayfası için de buna tıklayın.

Comments (20)

Guzel adamsin vesselam.

Keske biraz totosu kalkik bi yazi olsaydi da herkesten once yapistirsaydim "daha kitabi cikmadan totosu kalkti"yi. Neyse onumuzdeki yazilara bakicaz yhaa xOxO

olm herşey tamam da kitapta blog yazılarınız mı çıkacak yoksa yeni roman, deneme, ebesinin amı mı olacak söyleyin artık be?

ben yemek tarifleri düşünüyorum vodvilcim ehe ehe xd xd :)

yok ya bu gece coolluğum çok zarar görecek ben sonra cevaplayayım bu soruları.

dereotundannefretederimcim sevgiler saygılar sunuyorum sana da. sen de güzel adamsın.

abi böyle tek yaziya gelince ana sayfaya dönmenin imkanı olmuyor. sayfanin basligina, ana sayfaya link versene..

azuthcum biliyorum o sorunu da bu temada yapamıyorum onu. ya da ben beceremedim.

evet ben de azuth gibi şikayetçiyim o konuda. html koduna girip header kısmını bi kurcala hbbacım.

Çokçana tebrik ederim. Herkese nasip olmayacak bir şans bu. Hayırlı uğurlu ola.

Bu mütevazilik de bi yere kadar olsun bence, hep Pucca'yı övmüşün, azıcık ucundan kendine de pay çıkarsan daha adil olur sanki kendi adına. :P

Bu yorum yazar tarafından silindi.

hahaha :)) yazacagim tum yorumlar aklimdan ucup gitti yorum formundaki beddua kismini okuyunca, goruluyorki bu sana ilk yorumummus o da bosa gitti
ay cok yasa sen hbba ;)

Sevgili HBBA; Emo yazını okuduğum gün sevdim senin tarzını, hala da seviyorum. Kimlerin ne diyeceğini umursama demeyeceğim, kırılgan olduğunu biliyorum. Sadece eski bir deyişi hatırlatacağım "meyve veren ağaç taşlanır". Yazmaya ve paylaşmaya devam. Kitaplarınızı heyecanla bekliyorum, yolun ve bahtın açık olsun evlatçığım.
Sevgi ve ışıkla kal...

Güzel gelişmeler bunlar, kutluyorum...

hbba,

Günün en güzel haberi valla. Tebrik ederim ve büyük bir merakla kitabını bekliyorum. Diğerlerini bilmiyorum ama beni çok şaşırttın diyemiyorum. Çünkü senden ya köşe yazıları ya da kitap bekliyordum zaten :)

İmza günleri de isteriz ayrıca, House maskesiyle hehehehe

Bu arada Cem Mumcu bizi de diskoya götür :)

alıcam kitabını ve bitircem hemen.

:) heyt beee :))))

ben seninle gurur duyuyorum. blog aleminde buna layık siz ikiniz varsınız zaten. cem mumcu'ya da bravo.
tebrikler ve başarılar.

hayatimda maddi hic bir boku kiskanmadim ama kitabinizin cikacak olmasini kiskandim, acik soyleyeyim. aslinda bi de sevindim, hem sevindim hem kiskandim. sevdigimi kiskanirim len ben! gibi oldu:) mermaid'e ise katilmiyorum, sadece siz ikiniz degil; bir suru iyi blog yazarlari var, onlarin iste takipcileri az :) ben kendim icin iyiyim demiyorum; su an itibari ile takipci sayim 23 olsa da, sifirken de yaziyordum. blog yokken oyle kendi kendime yaziyordum, her yazan kisi gibi okunmak guzeldir, bir kitabinizin cikmasi ise cok guzel bir hediye olmalidir. tekrar, tebrik ederim deyip, biraz yastiga yumruk atayim, kiskanclik iste..

Biraz tarzınıza uzak abla gibi yorum yazmış olacam ama yok yok olmayacam. :)

Ben bloğ yazanan her şahısın gerçekten buı işi ciddiye aldığını biliyorum. Denize düşer gibi düşüyoruz buraya ama yüzmeyi öğreniyoruz. Ve sonra bir kitap çıkıyor blog dünyasından bundan daha heyecan verici ne olabilir ki. Benim karnım ağrıyo heyecandan sizin adınıza. :))

Çok heyecan verici. Bahtınız açık olsun. bol bol satsın Böyle güzel haberlere ihtiyacımız var.

Yukaridaki konuyla alakasi olmadigni biliyorum $imdiden ozur diliyorum. Telefondan giriyorum ve anca bu kadar bulabildim. Bana yardim et. Kimsin bilmiyorum ilk kez bugun baktim bir kac yazina . Ve daha once bakmadigima pi$man oldum. Yardim et derken the kids mi ne haltsa onun istedgi yardmdan bahsetmyorum. Aslinda yillardir aradigim cozum buydu belkide. Tanimadigin birine , sana aciyan gozlerle bakmayacak , birkac gun sonra basina kakmayacak, belki de seni umursamayack birine bunlari yazmak.. Ne kadar ilgilenirsin bilmiyorum sadece yazmak istedim ve yazdim , yaziyorum.. 20 ya$inda universite ogrencisiyim.hayatta en buyuk $ansim olarak gordugm bir anneye, cok sevdigim bi erkek karde$e ve ' Alkolik' bi babaya sahibim.. $u an icerde tarti$iyorlar annemin ben sana ne yaptim sesi geliyor. Babamin bagirmalari.. Tum bunlar ben kendimi bildim bileli ya$adigim $eyler.. Ve ben artik dayanamiyorum. Ha diyeceksin ki cozum yolu aradin mi ? Her$eyi denedik ailece inan ki ama hc bri cozum getirmedi. Kimseye hic bir$ey anlatamiyorum artik cildirmak uzereyim. Bayramda da yine ayni seyler oldu ben bayramdan bir gun once intihar ettim. Belki onun yuzunden oldugu icin vicdan azabi duyar diye.aptalcaydi malcaydi ne bileyim ne ad koyarsan koy. Farkindayim fakat denemeden bilemezdim . Belki dedim ve yaptim i$te. Cok salakcaydi her neyse.. Ama sevgili babam ( baba kelimesini cok nadir kullaniyorum bir$ey ifade etmiyor pek benim icin) hastaneye bile gelmedi. Merak etmedi umursamadi. . Onun yerine Evde icki icti :) nasil ama..i$te yirmi yillik hikayemin sadece bir kac gunu.. Beynim kalbim o kadar dolu ki neyi nasil anlatacagimi yazacagimi bilmiyorum. Belki yarin pi$man olacagim bunu yaptigim icin.. Onu da bilmiyorum sadece yaziyorum.. kagitlara yazmayi denedim defalarca. Ama faydasi olmadi. Her seferinde yirttim attim. Blog yazmaya ba$layacagim galiba.:) te$ekkur ederim mutlu, umutlu geceler..

son yorumu yapan adsız,

bana şu adresten ulaşır mısın : herbokubilenadam@hotmail.com

ya da şu facebook adresime : https://www.facebook.com/herbokubilenadam

ekşi sözlük, itü sözlük ve bu bloglar beni yabancı olmaktan çıkarıyor. Ben bu Türkçeyi paylaşmayı seviyorum.